Multipl miyelom, kemik iliğinin içinde bulunan ve vücudumuzun hastalıklar ile savaşmasına yardımcı olan antikor üretimi ile görevli plazma hücrelerini etkileyen bir kanser türüdür. Hematolojik kanserlerin yüzde 10’unu oluştururken tüm kanserler içerinde yüzde 1’lik bir dilime sahiptir. Bir tür kemik iliği kanseri olan Multipl Miyelom; kemik iliğini, böbrekleri ve kemikleri tutmaktadır. Erkeklerde daha sık görülmekle beraber sıklıkla 60 yaş üzeri kişileri etkilemektedir. Genetik kalıtsal bir hastalık olmamakla birlikte nadir ailesel olgular bildirilmektedir. Genetik yatkınlık, iyonize radyasyon, kronik hastalıklar, kronik antijenik uyarım, otoimmün hastalıklar, virüsler, kimyasal ajanlara maruziyet ve farklı mesleksel durumlar gibi çok sayıda faktörle myelomanın ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Tedavi başarısının artmasında ise erken teşhisin önemli bir yeri vardır.
Bazı bireylerin aşağıdaki durumlarda Multipl Miyelom geliştirme riski daha yüksektir.
Bunlar:
Fark edilen ilk belirti genellikle sırtta, kalçalarda veya kaburgalarda görülen kemik ağrısı şeklinde ortaya çıkar. Hastalık ilerledikçe, semptomlar değişkenlik gösterir.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıdaki belirtiler ile hastaneye geldiğinizde doktorunuz teşhis amacıyla öncelikle sizi muayene edecektir. Fiziksel muayenenin ardından bazı testler istenebilir. Doktorunuz multipl miyelomdan şüphelendiği zaman kan, idrar tetkikleri ve kemik iliği aspirasyon ve biyopsisi yaparak tanınızı kolayca koyabilir.
Kan testleri ile kandaki protein ve kalsiyum miktarı ölçülür. Sağlıklı olan kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin sayısı analiz edilir. Ayrıca kanserin ne kadar ilerlediğinin tespit edilmesinde de kan testlerinden faydalanılır ve bazı spesifik testler çalışılır.
Multipl Miyelom’u olan kişilerde sıklıkla bulunan bir çeşit proteini tespit etmek için idrar testlerinden yararlanılır. Bunun için kişiden 24 saat boyunca idrarını toplaması istenir ve bazı spesifik tetkikler çalışılır.
Biyopsi sırasında kemik iliğinden genetik tetkikler, akım sitometri ve aspirasyon yaymaları için bir miktar kan örneği ve küçük bir doku örneği alınır. Anormal plazma hücrelerinin varlığının kontrol edilmesi için laboratuvara gönderilir. Biyopsi sırasında, operasyonun yapılacağı alan önceden uyuşturulur, ardından kemik iliği biyopsi iğnesi yardımıyla kemik iliğinin bir kısmı çıkarılır. Alınan örnek, patoloji laboratuvarına gönderilir. Bu örnekler hematoloji ve patoloji uzmanlarınca değerlendirilerek multipl miyelom tanısı konulur.
Kemiklerin ve yumuşak dokuların detaylı bir şekilde analiz edilmesi ve hasar olup olmadığının tespit edilmesi için bilgisayarlı tomografi (BT), pozitron emisyon tomografisi (PET) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme yöntemlerinden yardım alınır.
Bazı hastalarda multpl miyelom aktif değildir ve tedavi gerekmemektedir. MGUS (önemi belirsiz monoklonal gamopati) ve Smoldering Miyelom (sessiz-sinsi myelom) olarak adlandırılan bu durumlar tedavisiz düzenli poliklinik kontrolleri ile izlenmektedir. Tedavi planlaması, hastalık belirtileri görülmeye başlanınca yapılır.
Hastalığın ciddiyetine göre, uygulanan tedavi de değişiklik gösterir. Hastanın herhangi bir belirtisi yoksa tedaviye ihtiyaç duymayabilir ancak rutin kontroller ile hastalığın seyrinin takip edilmesi gerekir.
Aktif hastalık bulguları olan Multipl Miyelom hastaları için en uygun tedavi şekline; kişinin yaşı, sağlık geçmişi ve hastalığın evresi gibi faktörler göz önünde bulundurularak karar verilir. Genellikle tedavi, damar yoluyla ya da hap olarak verilen birkaç ilacın kombinasyonu şeklinde kemoterapi rejimleri ve koruyucu antibiyotik tedavileri uygulanır. Burada amaç, kanserli hücrelerin yok edilmesi, enfeksiyonun azaltılması ve ağrıların giderilmesidir.
Ayrıca plazma hücrelerinin birikmesi nedeniyle büyüyen tümörleri hedeflemek için uygulanan radyoterapi ve kemoterapi, inflamasyonu azaltmak için kullanılan steroidler de tedavi seçenekleri arasındadır.